Son yıllarda özellikle Mutlu Olma hali üzerine oldukça araştırmalar yapılıyor. Sürekli okuyorum . Sizlerle burada okuduklarımdan etkilendiğim bazı şeyleri paylaşmak istedim.Bu yazıda size Bertrand Russell'ın "Mutlu Olma Sanatı "isimli kitabından paylaşımda bulunacağım.
Herkesin Mutlu Olma hali ile ilgili merakının olduğunu düşünüyorum.
Bertrand Russell'ın Mutlu Olma Sanatı isimli kitabında, kişinin mutluluğa başkalarını suçlayarak değil ancak belirlediği hedeflere ulaşmak için mücadele vererek ve hatta bu mücadele esnasında eğlenmesini de bilerek ulaşabileceğini söylüyor. Üstelikte bu mücadelenin kişinin kendi iç dünyasına fazlasıyla yönelmesiyle değil tam tersi sosyal yaşamına dönerek vermesi gerektiğini söyler.
Benim bu cümle çok ilgimi çekti. Zira her zaman kişinin kendi içine yönelmesinin bir sınırı olmasını savundum. Aksi ise kişinin içine kapanarak daha da güçsüz kalmasını sağlamaktadır.
Kitaptan bir başka bilgi ise çekememezlik duygusunun, mutsuzluğun en büyük sebebini oluşturduğu. En yaygın ve kökü çok derinlerde olan bir duygu. Daha çok küçük yaşlarda başlayan bu duygu yetişkinlikte erkeklerin kendi meslektaşlarına karşı bu duyguyu duymalarına , kadınların ise kendi cinslerinden daha çekici olana karşı bu duyguyu daha fazla duymalarına sebeb oluyor. Kadınlar kendilerine rakip olarak gördükleri hem cinsleri hakkında duydukları her dedikoduyu da gerçek olarak kabul etmeye daha yatkın oluyorlarmış !...
Kişi çekememezlik duygusuna sahip ise kendinde olana sevinç duyacağına , karşı tarafın sahip olduklarından dolayı acı çekiyor.
İnsanoğlunu bu çekememezlik duygusundan koruyacak tek bir duygu var. Bu hayranlık duygusudur. İşte mutlu olmak için çekememezlik duygusunun yerine hayranlık duygusunu yerleştirmek gerekiyor.
Çekememezlik duygunuzun sebebini önce anlamaya çalışın. Belki de çok çocukluktan kalma bir duygu. Anne ve babaların bazen yanlış tutumları çocuklarda bu duyguyu pekiştiriyor.
Her zaman karşılaştırmalar yaparak düşünmeyin.Kendi mevcut şartlarınızda güzel olana odaklanın. Başkalarının elinde olanlarla karşılaştırmayın. Zihin yönetimi burada oldukça önemlidir. Zihninizden size, hizmet eden düşünceleri seçin, boş olan düşünceleri eleyin. Çekememezlik duygusundan kendinizi kurtarın. Siz etrafınıza feyz verir hale geçin. En önemlisi kendi değerinizin kıymetini bilin. Becerilerinizi güçlendirin.
Şayet iç tatmininiz yoksa çekememezlik duygusuna yenik düşersiniz. İçsel olarak tatmininizin sağlayın. Başkalarının neler yaptıklarına değil , nasıl yaptıklarına bakın ve feyz alabiliyorsanız alın. Başarılı ve mutlu kişilere bakın onlar nasıl bir tarz benimsiyorlar. Siz boşa enerji harcamayın ve kendi işininizin en iyisini yapmak üzere mücadelenizi verin ve mücadeleniz esnasında keyif noktalarını da kaçırmayın.
Özgür olun!...
Herkesin Mutlu Olma hali ile ilgili merakının olduğunu düşünüyorum.
Bertrand Russell'ın Mutlu Olma Sanatı isimli kitabında, kişinin mutluluğa başkalarını suçlayarak değil ancak belirlediği hedeflere ulaşmak için mücadele vererek ve hatta bu mücadele esnasında eğlenmesini de bilerek ulaşabileceğini söylüyor. Üstelikte bu mücadelenin kişinin kendi iç dünyasına fazlasıyla yönelmesiyle değil tam tersi sosyal yaşamına dönerek vermesi gerektiğini söyler.
Benim bu cümle çok ilgimi çekti. Zira her zaman kişinin kendi içine yönelmesinin bir sınırı olmasını savundum. Aksi ise kişinin içine kapanarak daha da güçsüz kalmasını sağlamaktadır.
Kitaptan bir başka bilgi ise çekememezlik duygusunun, mutsuzluğun en büyük sebebini oluşturduğu. En yaygın ve kökü çok derinlerde olan bir duygu. Daha çok küçük yaşlarda başlayan bu duygu yetişkinlikte erkeklerin kendi meslektaşlarına karşı bu duyguyu duymalarına , kadınların ise kendi cinslerinden daha çekici olana karşı bu duyguyu daha fazla duymalarına sebeb oluyor. Kadınlar kendilerine rakip olarak gördükleri hem cinsleri hakkında duydukları her dedikoduyu da gerçek olarak kabul etmeye daha yatkın oluyorlarmış !...
Kişi çekememezlik duygusuna sahip ise kendinde olana sevinç duyacağına , karşı tarafın sahip olduklarından dolayı acı çekiyor.
İnsanoğlunu bu çekememezlik duygusundan koruyacak tek bir duygu var. Bu hayranlık duygusudur. İşte mutlu olmak için çekememezlik duygusunun yerine hayranlık duygusunu yerleştirmek gerekiyor.
Çekememezlik duygunuzun sebebini önce anlamaya çalışın. Belki de çok çocukluktan kalma bir duygu. Anne ve babaların bazen yanlış tutumları çocuklarda bu duyguyu pekiştiriyor.
Her zaman karşılaştırmalar yaparak düşünmeyin.Kendi mevcut şartlarınızda güzel olana odaklanın. Başkalarının elinde olanlarla karşılaştırmayın. Zihin yönetimi burada oldukça önemlidir. Zihninizden size, hizmet eden düşünceleri seçin, boş olan düşünceleri eleyin. Çekememezlik duygusundan kendinizi kurtarın. Siz etrafınıza feyz verir hale geçin. En önemlisi kendi değerinizin kıymetini bilin. Becerilerinizi güçlendirin.
Şayet iç tatmininiz yoksa çekememezlik duygusuna yenik düşersiniz. İçsel olarak tatmininizin sağlayın. Başkalarının neler yaptıklarına değil , nasıl yaptıklarına bakın ve feyz alabiliyorsanız alın. Başarılı ve mutlu kişilere bakın onlar nasıl bir tarz benimsiyorlar. Siz boşa enerji harcamayın ve kendi işininizin en iyisini yapmak üzere mücadelenizi verin ve mücadeleniz esnasında keyif noktalarını da kaçırmayın.
Özgür olun!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder